Ana Sayfa
Ziyaretçi Defteri
Tarihimiz
Derneğimiz
Muhtarlık
Köyümüzün Alt Yapısı
Köy Resimleri
Videolar
Gençlik Kolu
ALEVİLİK (vikipedi)
Aleviliğin oluşumu
Zazalar ve zazaca
Sitemize Üye OL
 

ALEVİLİK (vikipedi)

Alevilik

Vikipedi, özgür ansiklopedi

 
 

İslam

Alevilik

 g  t  d 


Alevilik (Arapça: علویون), Türkiye'de sünnilik'ten sonra en fazla mensubu olan ikinci inanç sistemidir. Türkiye'de en çok alevi yerleşimi yaklaşık 540 Alevi köyü ile Sivas ilindendir. Ardından da Erzincan, Tunceli ve Malatya illeri gelmektedir. Öte yandan Alevilik, Türkiye'de farklı etnik gruplar tarafından benimsenmektedir.

 

Konu başlıkları

[gizle]

Terim

 

Alevi deyimi, "Ali taraftarı" veya "Ali yandaşı" anlamında kullanılmaktadır. Alevi deyimi "Ali kelimesine arapça nispet eki olan i getirilmesiyle oluşturulur. Sonu ünlü ile bittiği için Alevî biçimini alır."

İnanç

Temel inanç

Alevilik, Allah-Muhammed-Ali üçlemesi ve Ehl-i Beyt, Oniki İmamları önemseyen Şiiliğin Onikicilik ile ortak noktalara sahip bir yoldur.[kaynak belirtilmeli]

Alevilikte incelenmesi gereken asıl inanç varlığın birliğidir.

Alevîlik'te tanrının insan dâhil evrendeki her şeyin içinde olduğu inanışı vardır.

Alevilik Tanrı korkusu yerine sevgisini benimseyen, Kuran'ın şekline değil, özünü kabul ettiklerini belirten, amacı "Seyr-ü süluk" (Ruhsal olgunlaşma) olan bir tasavvuf yoludur.Özünü insan sevgisinde bulan, Tanrı’nın insanda tecelli ettiğine ve zerresinden oluştuğuna, onun için de insanın ölümsüzlüğüne inanan, ibadetlerinde kadın erkek ayrımı yapmadan, kendi öz diliyle, musikisiyle, semahıyla inancını icra etme biçimine denir. En-el Hak (Arapça: أنا الحق, Anal Haq), Arapça "Ben Hakkım" anlamına gelir. "Haktan gayrı degilim" demektir."Ben Tanrı'yım" anlamına gelmez. Başka bir şekilde söylemek gerekirse, "Ben Haktan ibaretim, ancak Hak benden ibaret degil" denebilir.

Hayatın amacını insanın ham ervahlıktan çıkarak, insan-ı kâmil olup, özüne dönmek olarak tanımlamaktadır. Mürşid, Pîr ve Rehber huzurunda ikrar verilerek Dört Kapı Kırk Makam aşamasından geçilir. Alevi ibadedinin uygulandığı mekân Cemevidir.

 

Mitolojik ve Tarihsel inançlar

Anadolu'nun İslamlaşmasını sağlayan Hacı Bektaş-ı Veli'yi, Yunus Emre'yi, Abdal Musa'yı, Ebul Vefa'yı, Hoca Ahmet Yesevi'yi Şah İsmail(Hatai)'yi önemser.Anadolu’ya gelen Hazret-i Pîr’le ve ozanların nefesleriyle hayat bulduğuna inanılmaktadır.

 

'Dört Kapı Kırk Makam' İnancı

Ali bin Ebu Talib betimlemesi. Alevi İslam inancında Ali'nin çok özel bir yeri vardır ve Alevi-Şii amentüsünde bulunan imamet anlayışına göre Muhammed öldüğünde yerine imam olması gereken kişi Ali'dir ve imamet Ali'nin soyundan devam eder.
Alevîlik'te ve Şiîlik'te önemli bir yere sahip olan Zülfikar isimli kılıcın temsîlî bir resmi.

Dört Kapı Kırk Makam şeklindeki kâmil insan olma ilkelerini Hacı Bektâş-ı Velî’nin tespit ettiğine inanılır. Hacı Bektaş, "Kul Tanrı’ya kırk makamda erer, ulaşır, dost olur" demiştir.

Dört Kapı şunlardır:

Her kapının on makâmı vardır.

Şeriat kapısının makamları:

  1. islamın beş şartı,
  2. İlim öğrenmek,
  3. İbâdet etmek,
  4. Haramdan uzaklaşmak,
  5. Ailesine faydalı olmak,
  6. Çevreye zarar vermemek,
  7. Peygamberin emirlerine uymak,
  8. Şefkatli olmak,
  9. Temiz olmak ve
  10. Yaramaz işlerden sakınmak.

Tarîkat kapısının makamları:

  1. Tövbe etmek,
  2. Mürşidin ögütlerine uymak,
  3. Temiz giyinmek,
  4. İyilik yolunda savaşmak,
  5. Hizmet etmeyi sevmek,
  6. Haksızlıktan korkmak,
  7. Ümitsizliğe düşmemek,
  8. İbret almak,
  9. Nîmet dağıtmak,
  10. Özünü fakir görmek

Marifet kapısının makamları:

  1. Edepli olmak,
  2. Bencillik, kin ve garezden uzak olmak,
  3. Perhizkârlık,
  4. Sabır ve kanaat,
  5. Haya,
  6. Cömertlik,
  7. İlim,
  8. Hoşgörü,
  9. Özünü bilmek,
  10. Ariflik.

Hakikat kapısının makamları:

  1. Alçakgönüllü olmak,
  2. Kimsenin ayıbını görmemek,
  3. Yapabileceğin hiçbir iyiliği esirgememek,
  4. Allah’ın her yarattığını sevmek,
  5. Tüm insanları bir görmek,
  6. Birliğe yönelmek ve yöneltmek,
  7. Gerçeği gizlememek,
  8. Mânâyı bilmek,
  9. Tanrısal sırrı öğrenmek ve
  10. Tanrısal varlığa ulaşmak.

Alevilikte İbadet

Aleviler, Muhammed'in son Peygamber olduğuna, Ali'nin ise Veliliğine (ya da İmamlığına) inanırlar.Türk Alevileri,ibadetlerini cem evinde yaparlar. Kadir Gecesi 'ni bağlayan günlerde üç gün ve Muharrem ayında ise 12 gün oruç tutarlar. Muharremden sonra da üç gün Hızır Orucu tutarlar. Muharrem orucundan evvel 3 gün Masumu Paklar orucunu tutarlar.

Türk Alevileri kendi içinde bir çeşit hiyerarşi oluşturmuştur. Örneğin "yol"a gönül vermiş olana "talip" denir. Kişi, yolun kurallarını yerine getirip bilgi düzeyini arttırdıkça yükselir. Alevilik'te "yol" denen deyimin temelini 4 kapı 40 makam anlayışı oluşturmaktadır. Sırasıyla şeriat, tarikat, marifet ve hakikat 4 kapıyı oluşturmaktadır. Bu kapıların hepsinin "alt bölüm" olarak niteleyebileceğimiz on'ar tane makamı vardır. Bütün kapı ve makamların kendi içinde bir anlamı bulunmaktadır. Şeriat kapısı, özetle doğru inanç ve doğru yaşam tarzıdır ve toplumdaki her bireyin inanç ve yaşam kurallarını düzenler. Tarikat kapısı ise tarikata hizmet etmek, Aleviliğin kurallarına özen göstermektir. Marifet kapısı ise bir nevi kendisi için kuralları aşıp başkaları için de birşeyler yapabilmek, fedakar olabilmektir. Hakikat kapısı, bütün dünyevi kaygıları aşıp kişinin Tanrı ile arasındaki sırra nail olması demektir. [kaynak belirtilmeli]

Cem

Cem toplu halde ettikleri ibadetin adıdır. Kavram olarak Cem Arapça bir kelime olup toplanma, birikme, bir araya gelme manasına gelmektedir.

Türk Alevilerinde cemde bulunan bir kişi başka bir kişiye dargınsa, bu iki kişinin dargınlıkları giderilmeden, barışmaları sağlanmadan Cem’e başlanmaz.

Alevilerin toplu anlamda temel ibadeti olan Cem, bir Dede nin gözetiminde, önderliğinde yerine getirilir.

Cemevi

Ana madde: Cemevi

Alevilerin ibadet ettiği yere “toplanma” anlamında “cemevi” denir; bir olma, bütünleşme yeri, Yaratan’la bir olma, bütünleşme anlamındadır.Cem herhangi bir yerde yapılabilir.Evde ya da temiz olan her yerde yapılabilir.Önemli olan Allah'a sığınmak ve ibadet etmektir. Cemevi ise sadece ibadet amaçlı kullanılmıyor,Cemevleri, salt tapınma maksadı ile kullanılmamış ve kullanılmamaktadır.Türk Alevi topluluğunun tapınma gereksinimi dışında toplumsal, bireysel sorunların çözüme kavuşturulduğu bir meclis işlevi de görmüş ve görmektedir.

Duaz ve deyiş

Duaz, Duazdeh'in kısaltılmış halidir. Duazdeh Farsça olup oniki (12) anlamına gelmektedir.

Duaz, cem âyinlerinde söylenen ve Oniki İmamlar'ın adlarının geçtiği deyişlerdir. Bazen dua olarak da nitelendirilirler. Bu deyişlerde ayrıca Oniki İmamlar'ın yanı sıra başta Peygamber(s.a.v) ve Hacı Bektaş Veli olmak üzere Alevî ulularının adları geçmektedir.

Alevîlik ve Alevîler hakkında biraz bilgi sahibi olan kişiler için duazın, nefesin, türkünün, deyişin farklı anlamlara sahiptir.Fakat günümüz gerçekliği doğrultusunda genel bir tanım olması ve bu tanımın yaygınlaşıp kabul görmesi için Deyiş tanımı en uygun olanıdır. Deyiş Alevîliği çağrıştıran her melodinin adıdır. Türkü, nefes, duaz bunlar da alt adlardır.

Alevilikte Duaz ve Deyişlerin ibadet dili Türkçe'dir.

Mersiye

Ana madde: Mersiye

Mersiye, bir edebiyat terimidir.

Divan edebiyatında ölen bir kimsenin yiğitliğini, cömertliğini, iyiliğini, yaptıklarını övmek ve ölümünden duyulan acıyı dile getirmek için yazılan şiir türüne mersiye adı verilir. Kutsal günlerde, ölüm törenlerinde mersiye okuyan kişiye de mersiyehan denir. Mersiyeler genellikle mesnevi ve terkib-i bent nazım biçimlerinde yazılmıştır. Ünlü divan şairi Baki'nin Kanuni Sultan Süleyman'ın ölümü üstüne yazdığı Kanuni Mersiyesi, bu türün en güzel örneklerindendir. 8 beyitten oluşur. Arapça ve Farsça kelimeler çok olduğundan dili ağırdır. Aruz ölçusüyle yazılmıştır.

Semah

Ana madde: Semah

Semah, Cemlerde deyişler eşliğinde yapılan dinsel törenin adıdır. Ulu Hünkâr Hacı Bektaşı Veli bu konuda şöyle söyler: "Semah, ariflerin aleti, muhiplerin ibâdeti, taliplerin maksududur. Bizim Semahımız oyuncak değil, ilahi bir sırdır. Bir kimse ki Semahı oyuncak sayar o cahildir".

Semahın kaynağı Kırklar meclisine dayanır. Bu meclise gelen Muhammed’e Salmanı Farisi tarafından bir üzüm tanesi verilir ve Salmanı Farisi kendisinden bunu paylaştırmasını ister. Muhammed Cebrail’in getirdiği tabakta bu üzüm tanesini sıkar. Bunu içen Kırklar "Ya Allah" deyip Semah dönmeye başlarlar.

Geçmişte sadece Cemlerde dönülen semahlar, günümüzde özüne aykırı düşmedikçe izleyiciler önünde de icra edilmektedir.

Muharrem Orucu

Daha çok bilgi için: Kerbela Savaşı

10 Ekim 680 de Ali'nin oğlu ve Muhammed’in torunu Hüseyin ile ailesi ve takipçileri (toplam 72 kişi) Kerbela’da şehit edildiler.

Aleviler bu olayı anmak için, her yıl Muharrem Ayında 12 gün oruç tutarak yas tutarlar. Aleviler Muharrem orucu ile Hüseyin (RA)`in şahsında Ehlibeyt'e bağlılıklarını dile getirirler ve aynı zamanda zalimin zulmü olarak nitelendirdikleri bu olayı lanetlerler .

Türk Aleviliğinde Kutsal Günler ve Anma Günleri:

  • Muharrem Orucu
  • Aşure Günü
  • Hızır Orucu
  • Hüseyin'in katledilmesi(Kerbela Olayı)
  • 21 Mart- Ali'nin doğum günü ve Nevruz
  • Gadırhum
  • 5-6 Mayıs:Hıdırellez
  • 6-7 Haziran:Abdal Musa Anma Törenleri
  • 2 Temmuz-Sivas Katliamının yıldönümü
  • 16-18 Ağustos:Hacı Bektaş-ı Veli'yi anma törenleri

Nüfus dağılımı

Türkiye'deki Aleviler. Beyaz renkle gösterilen şehirlerdeki Alevi oranı %10'dan azdır. Renk koyulaştıkça oran artmaktadır.

Alevilerin %60'i Türkmen, %26.10'u Zaza ve Kürt,%8'i Arap, kalanı da diğer etnik kökenlerden gelen kişilerden (Arnavut, Boşnak vb.) oluşuyor.

Üçte biri İstanbul bölgesinde yaşayan Alevilerin daha sonra en yoğun olarak bulundukları iller Ankara, Izmir, Adana, Mersin, Bursa, Antalya, Gaziantep ve Ortadoğu Anadolu (Sivas, Tokat, Malatya, Tunceli, Erzincan, Çorum, Amasya ve Kahramanmaraş). Alevilere yaşadıkları yerde ne kadar zamandır bulundukları sorulduğunda, Türkiye geneline göre daha hareketli bir nüfusa sahip oldukları anlaşılıyor. Türkiye genelinde her 10 kişinin 6'sı, doğduğundan beri aynı yerde oturuyor. Halbuki bu her 10 Alevinin sadece dördü için geçerli. Diğer bir deyişle her 10 Aleviden 6'sı doğduğu yerde oturmuyor.

Bazı kaynaklar, Alevi nüfusunun beş milyon olduğunu savunurlar.[1] Başka kaynaklar, alevilerin 11 milyon olduğunu savunurlar.[2]

Avrupa Birliği raporları, Türkiye'de 15-20 milyon civarında alevi vatandaş olduğunu savunur.[3][4]

Tunceli Alevileri

Mandeist olan bölge halkı müslümanlığı kabül ettikten sonra Alevi mezhebini seçmiştir. Bir kısmının kökeni bizans döneminde iranın horasan eyaletine sürülen ve daha sonraki dönemlerde geri dönen horasan kürtleridir. Ya da Deylem'e dayandigi söylenir. Zazaca ve Kurmanci konuşurlar. Doğu Sivas, Erzincan, Bingöl, Varto, Gümüşhane, Elazığ, Erzurum çevresi Alevilerinin ezici çoğunluğu Tunceli Bölgesinden çeşitli nedenlerle göç etmek zorunda kalan Tunceli Alevilerinden oluşur. İç Tunceli'den yapılan sürgün ve göçlerin en yoğun olduğu yer Doğu Sivas ve Batı Erzincan arasında kalan, İmranlı, Zara, Refahiye, Kangal ve Hafiğin bir bölümünü de içine alan, Kemah ve İliç Bölgesinden oluşan Kuzey Batı Tunceli Koçgiri Bölgesidir.

Buraya dersim diye kim yazmışsa tarihten daha nasibini alamamıştır. bkz dersim isyanı

Malatya Alevileri

Malatya nın yaklaşık % 40 ı alevi nüfusa sahiptir..Şu ana kadar resmi kaynak olmadığını düşünerek, Malatya ilinde yaşayan alevilerin nüfusu sadece oy dağılımına bakarak rakam çıkartılır. Malatya'da oyların %90'i üç partiye bölünür : Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi.

Türk alevilerin sadece CHP'ye oy verdiğini göz önünde tutarsak, ve Bin Umut bağımsız adayın oyunun %5'i geçmemesi, Kürt alevilerin'de CHP'ye oy vermesini göstermektedir.Malatya yöresinin dağlık kesiminde yaşayan alevilerin köken olarak bakıldığında Horasan'dan geldikleri söylenebilir.Malatya bölgesinde az da olsa Kürt alevileri de vardır : Alxas, Drejan ve Parçikanlılar gibi.Akçadağ, Arapgir, Arguvan, Battalgazi, Darende, Doğanşehir, Doğanyol, Hekimhan, Kale, Kuluncak, Pötürge, Yazıhan, Yeşilyurt, Merkez

Sivas Alevileri

Sivas'ta Türkmen ve Kürt alevileri bulunmaktadır. Her iki alevi grup arasında kültürel farklılıklar bulunmamaktadır. Sivas, Türkiye'de en çok Alevi köyü bulunan il'dir. Daha sonra ise Tunceli, Erzincan ve Tokat gelmektedir.

638.585 kişilik Sivas ilinde aleviler sünnilere göre daha azdır.bunun nedeni de alevi köyleri sünni köylere göre çok yoğun göç vermiştir..bu göçlerde sivasın merkezi ve ilçelerine değil büyükşehirlere ve yurtdışına olmuştur... gerek İstanbul gerek Ankara, İzmir ve yurtdışında Almanya, Hollanda, Fransa gibi yerlerde alevi sivas'lılar, sunni sivas'lılardan daha fazladır.[kaynak belirtilmeli]

Sivas Alevilerinin bir bölümü Türkçe konuşur, bir bölümü ise Kürtçe ve Zazaca konuşur.

Erzurum Alevileri

Bir bolümü Horasan bir bölümü de Tunceli'den göçmedir. Merkezde pek olmamalarına karşı güney ilçe ve köylerinde yaşarlar. Erzurumun , Tekman / Hınıs / Aşkale / Şenkaya / Pasinler / Çat/ ilçelerinde orta yoğunlukta bulunmakla beraber Erzurum merkez ve diğer ilçelerinde de azınsanmayacak ölçüde alevi ^^ ler ^^ mevcuttur , Dersim Alevilerinin anadili Zazakidir/ ( Zazaca )

Sıraçlar

Sıraçlar bir Türkmen boyunun ismidir. Sıraç sözcüğü Kuran da geçmektedir.nur saçan ışık saçan yol ışık anlamlarına gelir. bu güne kadar tam türk ibadetlerini ve geleneklerini sürdürler. Aleviler arasındaki bazı topluluklara da "sıraçlar" denmektedir. Örneğin Hubyar yöresindeki Alevi topluluklarından bazılarına "sıraçlar" denilmektedir. Sıraçlar Alevilikte "Dede" olarak adlandırılan rehbere "Baba" derler. Anadolu'nun başka bölgelerinde de "sıraçlar" olarak nitelenen Alevi toplulukları mevcuttur.  Anadolu'da yaşayan kendini türk diye tanomlayan boylar arasında en saf ve katıksız öz be öz türk boyu sıraç türkmenleridir nedeni ise günümüzde bile kendi içlerinden evlenmeleri sünnilerle ve diğer etnik gruplarla kan karışımı olmamasıdır.

Tahtacılar [

Ana madde: Tahtacılar

Eskiden orman işleriyle uğraşan göçebe Türkmen aşiretidir, Tamamı Alevidir. Bugün çoğu Tahtacı yerleşiktir. Kazdağları Tahtacı Türkmenlerinin merkezidir. Ancak Gaziantep'e kadar uzanan kıyı hattında, Toroslar'da ve özellikle Ege Bölgesinde pek çok Tahtacı köyü vardır.

Çepniler

Çepniler Aleviliği seçen ilk Türkmen boylarından biridir. Eski bir çepni yerleşimi olan Görelenin eski adı ise Eleviye'dir. Karadeniz çepnileri bugün ezici olarak Sünnidirler, Sünnileşmişlerdir tarihi süreç içerisinde. Sünni çepniler Trabzon, Ordu ve Giresundan başlayarak bu bölge ve çevresinde yerleşiktirler. Sünnileşmeleri Osmanlı Alevi çatışmaları ile başlamıştır.Cumhuriyetten sonra da pek çok çepni köyü sünnileşmiştir.

Aleviliğini bırakmayan çepniler ise daha çok Balıkesir, Manisa, İzmir, Çanakkale, Burdur, Gaziantep gibi illerde yerleşiktirler. Çepniler Hacı Bektaşi Velinin ilk müritliğini yapan Türkmen Aşiretidir. Tokat, Çorum, Amasya gibi illerdeki Alevi köyleri de Çepnidir.

Balkan Alevileri

Osmanlı devletinin kuruluşundan önce Deliorman ve Dobruca bölgelerine Seyyid Sarı Saltuk önderliğinde Alevi-Türkmenler yerleşmişlerdir,Osmanlı devletinin kuruluşundan sonrada yine aynı bölgelere gönüllü Alevi yerleşimleri ve isyana katılan Alevilerin sürgünleri gerçekleşmiştir.Deliorman ve Dobrucada 2.Mahmud'dan önce hemen hemen tüm Türk köyleri Alevi-Bektaşi ve Bedreddini iken, 2.Mahmud'un Bektaşi tekkelerine Nakşibendi şeyhleri atamasıyla ve kuzeyden gelen Sünni-Tatar göçleriyle Sünnilik yayılmıştır.Günümüzde Bulgaristanın bu iki bölgesinde Aleviler halen oldukça etkindirler,bölge Sünnileride Nakşi-Bektaşisi olduklarından kültürel bir ayrışma ve farklılık görülmemektedir.Hatta Sünniler ve Bektaşiler sorunsuz bir şekilde yaşarken,Hacı Bektaş-ı Veli'nin yoluna bağlanmayan ve kendilerini diğer Türklerden ayrı gören,kendilerine Kızılbaş diyen birkaç köy vardır.Yani Anadoludaki Kızılbaş-Bektaşi özdeşleşmesi Bulgaristan ve Romanya'da yoktur, hatta Bektaşi ve Kızılbaşların aralarında hiçbir ilişki bulunmaz. Balkanlarda yasayan ve kendilerini Kizilbas olarak tanimlayan insanlarin tamami türkce konusur ve kendilerini Türk sayarlar.

Ayrıca Makedonya ve Kosova taraflarında da Arnavut kökenli Bektaşi inancına ait gruplar bulunmaktadır.Bu gruplar Bulgaristan,Yunanistan ve Romanyadaki Türkmen Alevileriyle aynı geçmişe sahip değildirler,Arnavut,Sırp,Makedon devşirmesi olan Yeniçeriler Hristiyan ailelerinden toplanıp Bektaşi tekkelerinde yetişiyorlardı,emekli olup memleketlerine döndüklerinde ise buralarda Bektaşiliği yaydılar ve tekkelerin başında bulundular.Arnavut,Boşnak ve Makedon Bektaşileri,Türkmen kökenli olmadıklarından Alevi-Bektaşi değil yalnızca Bektaşidirler yani Beloğlu diye tarif edilmezler.

Tarihçe

Erenler

Alevilik tarihinde yer edinmiş bilgili kişiler Kelime anlamı : Bilgili kişi , önder ...

Ahilik ve Alevilik

Kendi kural ve kurulları vardır. Günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi olan Ahilik iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzendir. "Ahilik Teşkilatı" ile, Osmanlı Devleti'nin kuruluş devrinde Anadolu'da sosyal yapının gelişmesinde önemli katkılarda bulundu.

Babai İsyanı

Ana madde: Babailik

Baba İshak ve Baba İlyas'ın çıkardığı bugunki Alevi yerleşim yerlerini belirleyen isyandır . İsyan bugunki Alevilerin çoğunlukta olduğu bölgeler başta olmak üzere , Anadolu'da etkili olmuştur.

Osmanlı, Kızılbaş ve Safeviler

Ana maddeler: Kızılbaş ve Safevi Devleti

Anadolu'dan Safevi(İran) topraklarına göç eden Türkmen Alevilerin başlarına giymiş olduğu kızıl renkli mihverin etrafına Oniki İmam inancını simgeleyen oniki kıvrımlı kumaş ile sarılmış bandı taktıkları için kızılbaş olarak adlandırılmış topluluk.

Osmanlı devleti, kuruluşunda herhangi bir mezhebi kabul etmemiş bir devletti. Kuruluş döneminde, devlet kademelerinin birçok yerinde aleviler yer almıştı. Fakat devlet, Yavuz Sultan Selimden sonra Arap Şeyhleri getirilerek Osmanlı devleti sünnileştirilmiştir Osmanlı padişahı olan Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail ile ters düştü. Devlet yönetiminin giderek sünnileşmesinden şikayetçi olan alevi halk, diğer bir Türk devleti olan Şah İsmail'in devletinin alevilik tabanlı bir Safevi devleti olması nedeniyle şah İsmail'e sempati duymaya başladı.

Kaynakça

  1. ^ Milliyet Aleviyim diyenlerin sayısı 4.5 milyon (23/03/2007)
  2. ^ Milli Güvenlik Komitesi (06/06/2008)
  3. ^ AB Basın Açıklamaları (İngilizce)
  4. ^ İngilizce Vikipedi, Alevî maddesi

Dış bağlantılar


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol